Ads 468x60px

22 Aralık 2015 Salı

AĞVA-EL RIO MOTEL

En son yazın deniz için gittiğim Ağva'yı ziyaret etme vakti gelmişte geçiyor. Her mevsim güzelliklerini sergileyen Ağva'nın gönlümde çok ayrı bir yeri oldu her zaman. Hafta içi yaptığım araştırmalar sonucu El Rio Motel'de açık büfe kahvaltının kişi başı 25 TL olduğunu görünce arkadaşlarımla buraya pazar günü için rezervasyon yaptırdık. Günü dolu dolu geçirmek için sabah 8:00 de yola çıktık. İstanbul'dan uzaklaştıkça doğa bütün güzelliklerini göstermeye başlamıştı bile. Uzun ve ıssız köy yollarından geçerek Ağva'ya doğru ilerledik.


Yaklaşık 1.5 saat süren virajlı yollar sonunda ulaştık El Rio Motel'e. Otoparkı kısıtlı olduğundan aracımı biraz ileriye park etmek zorunda kaldım. Bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama El Rio Motel'in girişindeki bu tabela bana kızılderilileri anımsatıyor :)


Kapıdan içeri girince bizi bu sevimli köpekler karşıladı. Ne kadarda sevimliler değil mi? Hava soğuk olduğundan kızım Defne'yi anneme bırakmıştık. Yanımızda olsaydı severdi bu köpekleri diye içimden geçirmiştim.


Girişten itibaren dikkatimizi çeken ahşap motel gerçekten güzel dizayn edilmiş. Hani biz kahvaltıya gelmiştik ama burada 1 gece geçirmekte güzel olurdu sanırım.


Sıra geldi kahvaltıya. Restorant bölümüne geçip ayırttığımız masayı gösteren arkadaş son derece ilgili ve güler yüzlüydü. Nehri yukarıdan gören pencere kenarı masaya oturduk. Kahvaltı açık büfe olduğundan istediğimiz kadar kahvaltılık alıp masamıza kurulduk.


Kahvaltıda yok yoktu gerçekten hatta petek bal bile mevcuttu. Kendileri görürler mi bilmiyorum ama böyle bir imkanı bize sundukları için El Rio Motel'e tekrardan teşekkür ederim.


Mükemmel bir kahvaltının ardından masa başında dostlarla güzel sohbetler kurduk. Ağva için insanın yaşlanmayacağı yer derim hep. Sanırım benim için hep öyle olacak. Nehir kenarında bulunan deniz bisikletleri için izin isteyip nehir boyunca bir aşağı bir yukarı turlama fırsatımız oldu.


Gerçektende gözüktüğü gibi kolay değil pedal çevirmek bir süre sonra insanın bacaklarına ağrılar saplanıyor. Fakat benim için en tatlı çektiğim acıydı :) Pedal çevirdiğimiz zaman çıkan su sesi, çevirmediğimiz zaman kendini doğanın sessizliğine bırakıyordu. 


Nehir boyunca güzel resimler çekip, burada geçirdiğimiz anılarımızı taze tutmak istedik. Son olarakta eşim ile bu resmimizi çektik.


Etrafı daha iyi görebilmek adına nehir boyunca bir kaç kareden oluşan yaklaşık 5 dakikalık bir video oluşturdum. Seveceksiniz... İyi seyirler...


...Personele teşekkür ederek ayrıldık bu şirin motelden. Ağva'nın merkezine giderek kısa bir tur attık. Yanımızda arkadaşımın bebeği olduğu için çok fazla dışarıda kalmamaya özen gösterdik. Sabah yola çıkmadan önce acaba akşama doğru mangal yapar mıyız diye lazım olabilecek her şeyi arabanın bagajına koymuştum. İyi ki de öyle yapmışım... Yol üzerinde bir marketten sucuk, ekmek ve kola alıp, bir başka cennet mekan olan Şile'de ki Saklıgöl'e doğru yola koyulduk.


Yaklaşık yarım saat sonra Saklıgöl'e ulaştık. Yaz aylarında suların çekilmesiyle yemek yenilen kamelyaların resmen kütüklerin üzerinde havada durduğu gözüküyordu. Kış aylarında iste göl tamamen dolu olup daha güzel bir görüntü oluşturmuştu.

Az ileride göle yakın bir yer bulduk. Hava kararmadan ateşimizi yakıp ateşin köz olmasını bekledik. Bu sırada da biraz ısındık tabi.
Son olarak yaptığımız bu kaçamak ile midemizde boş yer bırakmamış olduk :)
Güzel bir günün güzel anılarla sonladırıp dönüş yoluna girerek günü sonlandırdık... Başka bir anıda görüşmek üzere...

Rota               : El Rio Motel / Ağva
Mekan            : () 5 Yıldız
Yol Süresi      : Yaklaşık 1,5 saat gidiş
Sonuç: Kahvaltısı çok iyi, Fiyatı makul, Etrafı derli toplu, Deniz bisikletleri keyifli, Manzara süper ve buraya gelmeye değer :)
Günün Müziği: Emre Aydın & Model - Bir Pazar Kahvaltısı 
Harita            : 


12 Aralık 2015 Cumartesi

RİVA SOSYAL TESİSLERİ

Herkese Merhabalar, Seneden seneye gitmiş olduğum tatillerimi www.kesfedecekcokyervar.blogspot.com da yazmaya karar verdikten sonra, hafta sonu gezilerimi de kaleme almak istediğimden dolayı oluşturdum bu blogu. İlgilenirsiniz ilgilenmezsiniz ayrı konu :) Amacım gittiğim yerleri ölümsüzleştirip sizlere elimden geldiği kadar etrafımızdaki güzellikleri tanıtmaktır. Dilerseniz ilk gezimiz olan Riva Sosyal Tesisleri ile başlayalım. Gittiğim yerleri Grupon, grupanya, fırsat bu fırsat gibi kampanya sitelerinden seçerek bulduğum doğrudur. Kişi başı kahvaltı 20 TL olunca eşimle birlikte buraya gelme kararı aldık. FSM Köprüsüne giderken Kavacık sapağından çıkıp Polonezköy yolu üzerinden Riva'ya ulaştık.


Birkaç köy yakınlarından geçerek Paşamandıra tabelasından içeriye giriş yaptık. Dere kenarına bir çok tesis kurulmuş fakat bizim aradığımız Riva Sosyal Tesisleriydi. Bir süre sonra hedefimize geldik ve ilk olarak Paintball oynayan bir grup karşıladı bizleri.


Küçük kızım Defne bu kadar yeşilliği görünce atladı hemen yemyeşil otların arasına. Eee ne olacaktı babasının kızı işte. O da sıkılmış şehrin gürültüsünden :)


2 kişilik kahvaltı siparişimizi verip beklemeye başladık. Pazar günü yoğunluğundan olacak ki siparişimiz 1 saatte ancak gelebildi. Ama ben böyle şeyleri mazur görüyorum. Kalabalıkta oradan oraya koşturan 2 kişi vardı. Onlarında insan olduğunu unutmamak gerekli değil mi?
Hem acelemiz ne sanki bizler vakit geçirmeye geldik buraya. Dere kenarına gidip kızımla oynamaya başladık.


Soframızda yavaş yavaş hazırlanmaya başlamıştı bile. Eşim dere kenarından güzel bir yer kapmış hemen :)


Ufak tefek eksiklerle nihayet kahvaltı soframız hazırlanmıştı. Sabah açlığının vermiş olduğu sabırsızlıkla önümüzdekilere daldık :)


Ortam o kadar doğaldı ki etrafımızda bir süre sonra tavukla gezinmeye başladı. Ekmek sepetinden küçük parçalar halinde ekmekleri tavuklara doğru fırlattım. Hepsi etrafımıza doldu.


Defne'nin bu yaşına kadar tavuklarla olan birlikteliği bir kaç defayı geçmemiştir. Yabancılık çekmedi ve sevecen davrandı. Elimdeki ekmek parçalarından isteyerek o da tavukları besledi.


Bizler kahvaltımızı yaparken az ilerimizde duran hamakta sallanmak istedi küçük hanım. Bir sürede orada oyalandık.


Çocuk işte bizim gibi doğayı seviyor o da. Etraftan bulduğu topla bir sağa bir sola koşturdu beni.


Birbirimize sürekli top atarak epey eğlendik.


Bir süre sonra yanımıza gelen ata bakakaldı Defnecik. Korkmadı da üstelik. Yalan değil ben korkar diye bekliyordum. Atın sahibi küçük bir tur attırdı kızıma mutluluğu yüzünden okunuyordu zaten.


Bir süre daha paintball oynayanları izleyip mekandan ayrıldık. Bilmediğimiz köy yollarından geçip doğanın keyfini sürdük desem yeridir. Bir başka anıda görüşmek üzere...

Rota               : Riva Sosyal Tesisleri / Beykoz
Mekan            : () 3 Yıldız
Yol Süresi      : Yaklaşık 1 saat gidiş
Sonuç: Kahvaltısı doyurucu, Fiyatı makul, Etrafı daha derli toplu olabilirdi.
Günün Müziği: Buray-Sen sevda mısın?  
Harita            :